KATARAKT

Dr.Ramazan Aktaş'ın Web Sitesi | Vision(Görme) Keskinlik Testi | Renkli Gorme Testi |Goz Hastaliklari | Goz Hastaliklari Kısa Kısa | Katarakt | Glokom | Goz yaşı kanal problemleri | Gözü etkileyen ilaçlar |Sık sık sorulan sorular |Downloadlar  

  

 


KATARAKT

          Katarakt, beyine görüntü yollayan retina ( ağtabaka ) nın üzerine ışık düşmesini sağlayan göz küresinin içindeki lens isimli merceğin herhangi bir neden ile saydamliğinı yitirmesidir, yani katarakt gözün önünde büyüyen bir kitle veya zar değildir. Merceğin kesifleşmeye başlaması ile hasta önce bulanık görmeye başlar, giderek görmesi çok azalır ve nihayet başkasının yardımı olmadan günlük hayatını devam ettiremez, gazete, kitap okuyamaz hale gelir.

          Halk arasında perde gelmesi olarak bilinen kataraktların bazıları doğuştan olabilir: buna en güzel örnek hamileliği sırasında kızamıkçık geçiren annelerin doğurdukları çocuklarda görülen kızamıkçık kataraktýdýr.

          Bazen de geçirilen bir kaza sonucu katarakt oluşabilir. Bu tip kataraktlar kazanın türüne göre hemen ve tümüyle olduðu gibi bazen aradan aylar geçmesiyle  yavaþ yavaþ olarakta meydana gelebilmektedir. Diğer bir katarakt türü ise genç diabetlilerde veya üveit ( göziçi iltihabý ), glokom ( halk arasında karasu diye de bilinir ) benzeri göz hastalıklarından dolayı veya romatizmalı hastalarda olduğu gibi uzun süre kortizon türevi ilaç kullananlarda da meydana gelebilir.

          Halk arasındaki yaygın kanının aksine, oluşmaya başladıktan sonra kataraktın perhiz ile veya göz damlası benzeri ilaçlarla tedavisi yoktur. Hastanın arzusu üzerine meslektaşlarımızın verdikleri ilaçlar ancak hastayı psikolojik yönden tatmin edebilir.

          Buna karşılık kataraktın kesin tedavisi cerrahidir ve son on yılda mikrocerrahi alanındaki ilerlemeler sayesinde çok başarılı sonuçlar alınmaktadır: eskiden kesifleşen lens çıkartıldıktan sonra kalın gözlüklerle görüntü sağlanmaya çalışılırdı. Camların ağırlığının yanısıra bu gözlükler yan taraf görmelerini kısıtladıkları için bazen yolda yürürken araba çarpması gibi tatsız kazalara da sebep olabilmekteydiler. Ayrıca bu gözlüklerle görüntü diğer göze göre % 30 oranında büyütülmüþ olduklarından her iki göz ameliyat edilmemişse çift görme oluşmakta, derinlik algılaması bozulmaktaydı. Daha sonraları, göz dışına takılıp bir ay kadar gözde kalan kalabilen kontakt lenslerle daha memnuniyet verici sonuçlar alınmaya başlandı. Ne varki eli titreyen yaşlı hastalar ile şehrin toz toprağının yarattığı problemler göz dışına takılan lenslerin kullanımını kısıtlıyordu.

          Artık çıkartılan kesifleşmiş lens yerine suni göz içi lensi konulmakta ve ve hastalar yukarıda bahsettiğimiz tatsız olaylardan tümüyle arınmaktadırlar. Hastahanelerimizde de bu yöntem senelerden beri başarı ile uygulanmakta olup, hatta istenirse özel bir tip göziçi merceği konarak yakın gözlüğüne olan ihtiyacı dahi ortadan kaldırmaktadır.  Göziçi merceği kataraktın alındığı ameliyatta göziçine yerleştirilebildiği gibi eskiden katarakt ameliyatı olmuş kişilere de ikinci bir ameliyat ile uygulanabilmektedir. Göz içine lens yerleştirilerek yapılan ameliyatlarda son ilerleme ise, halk arasında yanlış olarak bilinen lazer ile katarakt ameliyatıdır, yani :

          - halen laser ile birincil katarakt ameliyatları deneme safhasındadır.

          - laser ile ancak ilk ameliyatta tüm perdesi alınamamış ise ikincil yani kalıntı kataraktın temizlenmesi denenebilir.
          - halk arasında yanlışlıkla laser diye adlandırılan alet bir cins ultrason / parçalama-yeme cihazı olan fakoemülsifikasyon cihazıdır: bu yöntemde çok küçük bir delikten göz içine girilmekte, katarakt temizlendikten sonra katlanmış bir göziçi lensi bu küçücük delikten göz içine sokulmakta, içerde tabii yuvasýnda açılması sağlanmakta ve böylece dikişsiz olarak ameliyat sonlandırılmaktadır.
          
          Görüldüðü gibi en sık körlük nedenlerinden biri olan katarakt, tıbbın ve bilhassa mikrocerrahinin son yıllarda hızla ilerlemesi sayesinde artık hastaların korkulu rüyası olmaktan çıkmıştır ve hatta eskisi gibi katarakt ameliyatı olmak için kataraktın olgunlaımasını bekleme mecburiyeti de ortadan kalkmıştır; hasta, perdeden dolayı günlük hayatını devam ettirmekte zorlanmaya başladığı andan itibaren bu ameliyat yapılmakta ve kişi kısa zamanda eski yaşamına dönebilmektedir.